6 Mayıs 2012 Pazar

Aşk mı?

Tarifi olur mu acaba bu duygunun?

Herkes kendince bir yorum yapar durur ama yoktur işte olmayacaktır bunun tarifi. Yaşayan iki kişi dışında ne olup bittiğini kimseler anlayamaz. Günümüzde oldukça modernize edilen bu ulvi his yok edilmeye mahkum mu edilmekte?

Herkes mi aşık, herkes mi seviyor yoksa öyle olduklarını mı sanıyorlar.

Sadece kaşına ,gözüne ,güzelliğine, yakışıklılığına, boyuna, posuna mı tav oluyoruz. Maalesef ki bunlara oluyoruz, inkar edilse de herkesin içinde olan bir gerçektir bu. Perdeyi indirip içi görmeyi başarabiliyor muyuz?

Peki soruyorum, nedir aşk? Ucu bucağı olmayan şu sosyal dünyaya bu soruyu sorduğumuzda klişe sonuçları alabiliyoruz. Aşk, birlikte anı paylaşmak, onsuz olamamak, hep onu düşünmek vb bir çok cümle. Bence bunun tanımı yoktur, tanımsızdır. Sonsuz bir şey midir? Keşke olabilse.
İyiyi kötüyü, olumlu olumsuz her şeyi içinde barındıran sımsıcak bir o kadar da soğuk bir histir. Ben aşkı her iki tarafıyla düşünüyorum, mutluluk ve acı çekmek gibi. Özlüyorsun, ama uzaktasın. Gözünün içine bakıyorsun ama aldatıyorsun. Aşkın o büyüsünü basitleştiriyor muyuz?

Peki aşk ilk görüşte mi olur? 
Pat karşında onu görürsün, gözünü ayıramazsın ondan, evet dersin budur. Ve sonra her şey plansız programsız gelişiverir. Hissedersin, anlatmak istersin ama dilin dönmez anlatamazsın. Yoktur dersin bunun bir tanımı yoktur.

Tek söyleyebileceğin onu içimde yaşıyorum olur...

Özlem Altıkulaç








1 yorum:

Unknown dedi ki...

Biraz acı:
Şuandaki duygularım ondan ibaret. Hastalıklı ruh hâlim benim...
Damagindaki uçuk. Dokunmazsan iyilesecektir. Ama dokunmadan edemezsin. Hiç iyileşmeyecek olan yara.
Cehennemde bir Allah kadar yanlız olmak onsuz ve sonsuz...
Askın degerini en guZel acı tarafı verir.
Ağlamaktir onunla. Degil ama mutluluktan.
Peki bu acı, hep sürecek mi?
Ben hiç bitmesini istemem bu acının...

Balzac'ın Vadideki Zambağındaki gibi...
Zeki Demirkubuz'un, Masumiyet-Kader filmlerindeki gibi...